ÖZET
Günümüzdeki din akımlarından biri olan ve “Risale-i Nur” adlı eserlerin etrafında teşekkül eden topluluğun önderi olan Said Nursi, 20. Yüzyılda fikirleriyle kendinden çokça bahsettirmiş bir İslam âlimidir. Görüşleri, dini ve siyasi çevrelerde, gerek hayatında gerekse vefatından sonra çokça tartışılmış, muhalifleri tarafından eleştirilmiş, birçok kişi tarafından da hayat tarzı olarak benimsenmiştir. Kendisini takip ettiğini iddia eden talebeleri arasında dini, siyasi ve içtimai birçok meselede farklı yorumlar yapılmaktadır. Bugüne kadar görüşleri hakkında birçok araştırma yapılmasına rağmen, hâlâ incelenmeye ve araştırılmaya değer açığa çıkmamış veya üzerinde tartışılan birçok mesele bulunmaktadır.
Said Nursi’nin eserlerinde İslam’ın dört temel esası olan Kur’an, sünnet, icma ve kıyasın dışına çıkılmadığı görülmektedir. Eserlerinde pozitif bilimlere ters düşecek izahlar göze çarpmamaktadır. Yazdığı Risale-i Nur adlı tefsirinde, İslam dini ile pozitif bilimleri uzlaştırmayı hedeflemiştir. Modern bilimin ve demokratik yönetim anlayışının İslam dini ile uyumlu olduğunu ortaya koymaya gayret etmiştir.
Osmanlı’nın son dönemlerinde İslamcılık ve İttihadı İslam düşünce akımının içerisinde yer almıştır. Toplumdaki bağların güçlenmesi için çalışmalar yapmıştır. Eğitim kurumlarında medrese, tekke, mektep arasındaki ayrılıkları gidermek için yaptığı çalışmaları, İslam coğrafyasında menfi milliyetçiliğin zarar vermemesi için yaptığı çalışmaları, sosyal hayatta da imtiyaza karşı çıkarak halkın kaynaşması için yaptığı çalışmaları bunlardan bazılarıdır. Bu açıdan bakıldığında, Said Nursi’nin eserlerinden siyaset ve yönetime temas eden kısımlarının incelenmesinin önem arz ettiği anlaşılmaktadır.