İbn Hacer Gibi Bazı Alimler Ebced Hesabının Doğru Olmadığını Söylüyor, Bunu Nasıl İzah Edersiniz?


İbn Hacer(Ö. 852), İbn Abbas’ın ebcedle ilgilenen bazı kimseleri azarladığını bildirmiş sonra da meşhur tefsirci İbnu’l-Arabî’nin şu görüşlerine yer vermiştir: “Mukattaat harfleriyle ilgili yapılan yirmi kadar yorumları bilirim ki, bunlardan hiçbiri kesin bir manayı ifade etmemektedir. Bununla beraber, şunu söyleyebilirim ki: Arap müşrikleri tarafından Kur’an’ın 29 suresinin başında yer alan bu harflerin delâlet ettiği hususlar biliniyordu. Çünkü eğer bilinmeseydi, İslam’ın en büyük düşmanı olan bu insanların – en ufak bahanelerle Hz. Peygamberin(s.a.v) aleyhinde dedi-kodu yaptıkları halde-bu (mükerrerlerle birlikte78 adet) harflerin durumuna karşı itiraz etmemeleri düşünülemez.”. Daha sonra İbn Hacer şöyle devam ediyor: “Ben derim ki; hususi manada (ebced hesabına göre) bu harflerin sayımı –ilk defa-Yahudiler tarafından seslendirilmiştir. İbn İshak’ın belirttiği gibi, onlar bu harfleri ebced hesabına göre değerlendirmişler..” (Ve kendisi de ilgili hadise yer vermiştir) (Fethu’l- Bari, 11/351).

 

Subhi Salih'in bildirdiğine göre, ebced hesabının doğru olmadığını savunanların başında İbn Hacer gelir. O, İbn Abbas'ın ebcedle ilgilenen bir şahsı azarladığına dair gelen bir rivâyeti gerekçe göstererek karşı çıkmıştır. "Âlimler ebced hesabını şiddetle inkâr etmişler" cümlesiyle başlayan Subhi Salih, İbn Abbas'la ilgili hususları el-İtkan'dan nakletmiştir. 

 

Belirtilen hususların el-İtkanda olduğunu görmekle beraber, Fethu'l-Bari'deki ifadelerin farklı olduğuna şahit olduk. Oradaki ifadeler aynen şöyledir: "Müteşabihlerin peşine takılanların ilki Yahudiler olmuştur. Nitekim İbn İshak'ın rivayetine göre, Onlar mukattaat harflerini tevil etmiş ve ebced hesabına göre bu ümmetin ömrünün müddetini çıkarmışlardır. Müslümanlar arasında ise, ilk defa müteşâbihleri incelemeye alan Hâricîlerdir. Bir rivâyete göre, İbn Abbas (kalblerinde kötülük bulunanlar, müteşâbihlerin ardına düşerler) âyetini Hâricîlere hamletmiştir. Darimî ve benzerlerinin rivayet ettikleri Hz. Ömer'in hikayesi meşhurdur. Müteşâbihlerle uğraşan Dabî' adındaki şahsı azarlamakla kalmamış, başını kanatıncaya kadar dövmüştür."

 

Görüldüğü gibi burada azarlama olayı ebcedle ilgili değil, genel olarak müteşâbihlerle alâkalıdır. Azarlayanın ise, Hz. Ömer olduğu bildirilmiştir. Bu rivayetleri bilmelerine rağmen İslâm âlimlerinin tarih boyunca müteşâbihlerle ilgilendikleri bir gerçektir. Zannediyorum burada gözardı edilmemesi gereken önemli bir diğer husus da İbn Hacer'in ebcedle ilgili rivâyet edilen hadisin sıhhatini kabul etmesidir.